Sepetim (0) Toplam: 0,00 TL

SOVYETLER BİRLİĞİ’NDE KOMÜNİST KADIN HAREKETİ (1919-1930)

Liste Fiyatı : 90,00 TL
İndirimli Fiyat : 63,00 TL
Kazancınız : 27,00 TL
Taksitli fiyat : 9 x 7,77 TL
9786051724355
366528
SOVYETLER BİRLİĞİ’NDE KOMÜNİST KADIN HAREKETİ (1919-1930)
SOVYETLER BİRLİĞİ’NDE KOMÜNİST KADIN HAREKETİ (1919-1930)
63.00

Ekim Devrimi’nden sonra kurulan Jenotdel (1919-1930), Komünist Partisi’nin işçi ve köylü kadınlar arasındaki çalışmalarını örgütleyen birimdi. Sovyetler Birliği coğrafyasında faaliyet göstermekle birlikte, hiç kuşkusuz tüm dünyadaki kadın hareketinin yıllar süren mücadelesinin bir sonucuydu. Burcu Özdemir’in Sovyet arşivlerinden de yararlanarak kaleme aldığı bu kitap, Jenotdel konusunda Türkiye’de yayınlanan ilk bağımsız ve geniş kapsamlı çalışma olma özelliğini taşıyor.

İnessa Armand, Aleksandra Kollontay, Nadejda Krupskaya gibi isimlerin önderliğinde kurulan Jenotdel’in öncelikli hedefi, kadınların toplumun eşit birer üyesi haline getirilmesi ve politik açıdan eğitilmesiydi. Bunun için komünal tesisler (kreşler, yemekhaneler) açtı; okuma yazma kursları, mitingler, konferanslar düzenledi; dergiler çıkardı. Yanı sıra, ekonomik açıdan zor durumdaki yalnız, evsiz ve küçük çocuklu kadınlara verilen toplumsal desteği güçlendirdi. Jenotdel, partiye bağlı bir birim olmakla birlikte geniş yetkilerle donatılmış bir karar merkeziydi.

Sovyetler Birliği’nde Komünist Kadın Hareketi, kadınları özgürleştiren devrimci reformların özellikle Doğu Cumhuriyetlerinde ne büyük tepkiler yarattığını belgelerle ortaya döküyor. Kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmesi, başlık parası, poligami ve çarşafa karşı Jenotdel’in Azerbaycan’da verdiği zorlu mücadele, bu kitabın en dikkat çekici ve ilgiyle okunacak bölümlerinden birini oluşturuyor.

  • Açıklama
    • Ekim Devrimi’nden sonra kurulan Jenotdel (1919-1930), Komünist Partisi’nin işçi ve köylü kadınlar arasındaki çalışmalarını örgütleyen birimdi. Sovyetler Birliği coğrafyasında faaliyet göstermekle birlikte, hiç kuşkusuz tüm dünyadaki kadın hareketinin yıllar süren mücadelesinin bir sonucuydu. Burcu Özdemir’in Sovyet arşivlerinden de yararlanarak kaleme aldığı bu kitap, Jenotdel konusunda Türkiye’de yayınlanan ilk bağımsız ve geniş kapsamlı çalışma olma özelliğini taşıyor.

      İnessa Armand, Aleksandra Kollontay, Nadejda Krupskaya gibi isimlerin önderliğinde kurulan Jenotdel’in öncelikli hedefi, kadınların toplumun eşit birer üyesi haline getirilmesi ve politik açıdan eğitilmesiydi. Bunun için komünal tesisler (kreşler, yemekhaneler) açtı; okuma yazma kursları, mitingler, konferanslar düzenledi; dergiler çıkardı. Yanı sıra, ekonomik açıdan zor durumdaki yalnız, evsiz ve küçük çocuklu kadınlara verilen toplumsal desteği güçlendirdi. Jenotdel, partiye bağlı bir birim olmakla birlikte geniş yetkilerle donatılmış bir karar merkeziydi.

      Sovyetler Birliği’nde Komünist Kadın Hareketi, kadınları özgürleştiren devrimci reformların özellikle Doğu Cumhuriyetlerinde ne büyük tepkiler yarattığını belgelerle ortaya döküyor. Kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmesi, başlık parası, poligami ve çarşafa karşı Jenotdel’in Azerbaycan’da verdiği zorlu mücadele, bu kitabın en dikkat çekici ve ilgiyle okunacak bölümlerinden birini oluşturuyor.

      ISBN
      :
      978-605-172-435-5
      Kitabın Orijinal Adı
      :
      -
      Stok Kodu
      :
      9786051724355
      Boyut
      :
      13.5X19.5 cm
      Sayfa Sayısı
      :
      144
      Basım Yeri
      :
      İstanbul
      Baskı
      :
      1
      Basım Tarihi
      :
      Temmuz 2021
      Dili
      :
      Türkçe
  • Çok Satanlar
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Bir Komünist Kadın Hareketi Örgütlenmesi:
Jenotdel!
Bir Komünist Kadın Hareketi Örgütlenmesi: Jenotdel!

Ekim Devrimi’nden sonra kurulan Jenotdel (1919-1930), Komünist Partisi’nin işçi ve köylü kadınlar arasındaki çalışmalarını örgütleyen birimdi. Burcu Özdemir Sovyetler Birliği’nde Komünist Kadın Hareketi (1919-1930) başlıklı çalışmasında, Jenotdel biriminin doğuşunu ve tasfiyesini orijinal Sovyet kaynaklarına dayanarak titizlikle araştırıyor ve bu örgütlenmeyi tarihsel bağlama yerleştirerek Sovyetler Birliği’nin kuruluş dönemindeki kadın hareketinin temel dinamiklerini irdeliyor. Bu konuyu ele alan Türkçe kaynakların ne denli az olduğu düşünülecek olursa, çalışmanın önemli bir boşluğu doldurduğu söylenebilir.

Kapat