Haber
Materyalist sosyolojinin öncelikli amacının toplumsal yapıya bütünlüklü bir bakış açısıyla yaklaşmak olduğunu vurgulayan Topses, son kitabında sosyoloji biliminin temellerine eğiliyor.
Siyasetçi ve Çevirmen Alp Altınörs sansüre uğrayan Tveritinova’nın çalışmalarını “Osmanlı Feodalizmi ve Sınıf Savaşımları” adlı bir derlemeyle yıllar sonra yeniden, sansürsüz olarak okurla buluşturdu
Kitapseverleri bir araya getiren İstanbul Kitap Fuarı, bu yıl 41. kez okurlara kapılarını açıyor. 02-10 Kasım tarihleri arasında gerçekleşecek olan fuarda Yordam Kitap ve Yordam Edebiyat olarak 7. Salon 770 numaralı stantta yer alacağız.
Erkin Özalp, 'devrim nasıl yapılır' sorusunu "Hükümetlerin halk tarafından az çok meşru sayılan seçimlerle iş başına geldiği hiçbir ülkede, sol, seçim dışı yollarla iktidara gelemedi. Buna karşılık, seçimle iktidara gelen solcular da yine bugüne kadar, kapitalizmin aşılması hedefi doğrultusunda çok fazla yol alamadı" diye yanıtlıyor.
Bir zamanlar birçoğumuzun işittiği, belki şimdilerde bir başkasına sorduğu, cevap verdiği, cevap beklediği bir soru. Bu soruya verilen yanıtlar yaşa, konjonktüre, kültürel ve siyasi ortama göre değişkenlik gösterse de, kimsenin soruyu yanıtsız bıraktığını düşünmüyorum. Peki, bugün 100 yaşını aşan Cumhuriyet’e 1923’ten bu soru sorulsaydı nasıl bir cevap alırdık?
Faulkner, dünya çapındaki geniş tabanlı sağa kayışın ekolojik, toplumsal, jeopolitik – askeri ve siyasi – kültürel boyutları nedeniyle girift bir kriz olduğuna dikkat çekiyor.
Prof. Dr. Ercan Uygur, Nuri Yıldırım ile Aleksandr Herzen'in otobiyografisi "Geçmişim ve Düşüncelerim" üstüne söyleşti
Endüstri Mühendisi Erkin Özalp’in kaleme aldığı kitap, her yaştan okurun çok rahatlıkla anlayacağı, sade ve anlaşılır bir dille ele alınmış.
Herzen’in asıl kalem oynattığı alan edebiyat olmamasına rağmen kitap boyunca oldukça edebi bir anlatımı tercih ettiğini ve bu işin altından da belli başlı Rus romanlarını aratmayacak biçimde kalktığını görüyoruz.
Karl, Jenny’ye tapardı ve her âşık gibi duygularını şiirle dile getirmeye uğraşırdı. Çoğunu Jenny için yazdığı, bütün yeni başlayanlarda görülen o aşırı ünlemlerle ve abartmalarla dolu ilk şiirlerinden sonraları alaylı bir şekilde söz etmişti. Ancak bazı şiirleri duygularının derinliği konusunda fikir veren çarpıcı bir lirizmi açığa vurur.
Fikret Başkaya'nın 'Uygarlık Paradigmasını Değiştirmek' kitabı, Yordam Kitap tarafından yayımlandı. Başkaya, kapitalizmin içinde bulunduğu krizi, normale dönüşü olmayan çöküş olarak nitelendiriyor.
Dünyada ve Türkiye’de Komünist Ufuk kitabında yeni bir uygarlığın bugünkü toplumda oluşan maddi önkoşullarına ve olanaklarına yoğunlaşan Haluk Yurtsever 2023 seçimiyle bir dönemin kapandığını söyledi.
Geçtiğimiz aylarda okurlara sunulan Hindistan’da Toplumcu Bir Deneyim: Kerala kitabının alt başlığı Başka Bir Dünya Mümkün! Bu da, İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher’ın ortaya attığı, Sovyetler Birliği’nin çöküşü ertesinde neoliberallerin yüksek sesle tekrarladığı “Başka seçenek yok” sloganının tam karşıtı. Kitabın yazarı T. M. Thomas Isaac, Kerala eyaletinde iki ayrı önemde toplam on yıl Maliye Bakanlığı yapmış bir komünist, son zamanlarda orada olup bitenleri içeriden bilen bir iktisatçı-akademisyen-siyasetçidir.
Kızıl Savaşçı Kadınlar, kadın kurtuluş mücadelesine bağlılıklarıyla ve bu mücadeleye sundukları katkılarla karanlığa karşı ışık tutmaya devam ediyor. “Uzun ve dayanıklı zincirin” her bir halkasına, mücadeleye adanmış yaşamlara…
Yazar ve aktivist David McNally ile yeni kitabı üzerine söyleştik. Mcnally “Kapitalist toplumun egemenleri savaşlardan ve sömürüden vazgeçmeyecek. Geçen üç yılda milyarderlerin serveti katlandı. İki milyara yakın insan daha da yoksullaştı.” dedi.
Savaşın, sadece iki ordunun askerleri arasındaki bir çarpışmadan ibaret olmadığını, sivillerin de başına neler gelebileceğini, en az askerler kadar tehlikeye açık olduklarını, olaylara tanık olan birinin ağzından duymak çarpıcı.
Gerçek şu ki klasikleri de çağdaşımız olan yazarları da az okuyan bir toplumuz. Okuma alışkanlığının kazanılmasında edebiyatın payının büyük olduğu görüşündeyim. En azından benim okuma zevkim dünya klasiklerini okuyarak gelişti. Eminim pek çoğunuz için de durum böyledir. Ne yazık ki Milli Eğitim Bakanlığı müfredatı bu konuda yeterli desteği sunmuyor. Hatta çocuklarımızı ve gençlerimizi kitaptan, edebiyattan soğutmak için ellerinden geleni yapıyorlar.